DİLA KELEŞ

 
İzlenimler: Contemporary İstanbul 2015
 
Türkiye’nin öne çıkan ve her yıl giderek artan bir ilgiyle karşılanan çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul onuncu yılında uluslararası kimliğini güçlendirmekteki başarısıyla dikkat çekiyor. Bu yıl 12-15 Kasım tarihlerinde kapılarını ziyaretçilerine açan fuar, 24 ülkeden 102 galeriye ve 700’den fazla esere ev sahipliği yapıyor. Katılımcı galeri, sanatçı ve eser çeşitliliğinin yanı sıra paneller, söyleşiler ve video gösterimleriyle desteklenen etkinliğin, özellikle koleksiyoncular için doyurucu bir fuar deneyimini mümkün kıldığını söylemek gerek.
 
Diğer yandan, bir fuar organizasyonundan da bekleneceği üzere, Contemporary İstanbul, tematik sergiler ve biennallerin aksine, sunduğu çeşitliliğe uluslararası niteliğini vurgulamak dışında bir anlam atfemenin altyapısını kurmuyor. Örneğin, Focus bölümünde İran çağdaş sanatına odaklanan fuar, Tahran’dan 6 galeriyi ağırlıyor ve İranlı koleksiyoner Nadeer Mobarqa’nın koleksiyonundan 12 eseri Mobarqa Collection adı altında ziyaretçilerin bakışına sunuyor. İran çağdaş sanatından koleksiyonerlerce öne çıkarılmış olsa da birtakım çalışmaları görecek olmanın heyecanıysa, sanat piyasasının sanatın önüne geçtiği fuar buluşması gerçeğinin gözümüze sokulmasıyla yitip gidiyor. İran çağdaş sanatına içerik, motivasyon ve yön verdiğini varsayabileceğimiz ülkenin yakın tarihine ve toplumsal çerçevesine dair bilgilendirici bir sunum yok. Fuarın üçüncü gününe planlanmış Günümüzde İran Sanatı başlıklı paneli benim gibi kaçırırsanız, eserlerin fiyatları dışında bir bilgi edinmeniz zor.
 
Sanat fuarlarının, sanatçılar ve sanatseverlerden ziyade galerici ve koleksiyonerleri buluşturmaya yönelik genel yapısına dair sorunlu bulduğum bu niteliğini bir yana bırakırsak, Contemporary İstanbul’dan çok çeşitli ve etkileyici çalışmaları görmemi mümkün kıldığı için memnun ayrıldığımı söyleyeyim. En beğendiğim galeri, Ermenistanlı çağdaş sanatçıların eserlerini biraraya getiren Galeri 77 oldu. Armen Gevorgian’ın şaşırtıcı bir özgünlükle tasarladığı sürreal figürleri, Daron Mouradian’ın iktidar ve zenginliği gülünçleştirdiği ironik üslubu ve Emil Kazaz’ın modern İspanyol resminin ışık ve karanlık kullanımıyla kurguladığı ‘‘Doğu’’ anlatısı uzun uzun bakmaya değer.
 
 
The Parade, Armen Gevorgian, Galeri 77
  
 
 
Portrait III, Daron Mouradian, Galeri 77
 
‘‘Ah şunu alıp evime götürebilsem’’ dedirten diğer resimler, Antonio Sannino’nun muhteşem New York temsili, Undressed 95 ve Juan Genovés’in, her biri hacimli bir boya kullanımıyla yaratılmış, rengarenk insan figürlerini kuşbakışı yerleştirdiği tablolar. Fiyatının 10.000 Euro olduğunu öğrendiğimiz Undressed 95’in ressamı Sannino’yla sohbet etme imkanını bir pazarlık imkanı olarak görmek mümkündü elbette, fakat bu kısmı koleksiyonerlere bıraktık. Franco rejimi karşıtı toplumsal hareketlerde de aktif direniş göstermiş olduğunu sonradan öğrendiğim Génoves’in birey ve kalabalık kavramlarını sorguladığı çalışmalarına hayranlığım bu bilgiyle bir kat daha arttı, ne yalan söyleyeyim!
 
 
Bahadır Baruter’in Mukadderat başlıklı heykelleri fuarın en dehşete düşüren çalışmasıydı bana kalırsa. Cam fanuslar içine yerleştirdiği doğmadan yaşlanmış insan fetüsleriyle, bakanı, distopik bir toplumsal geleceği hayal etmeye çağıran, ürküten, sarsan figürler.
 
 
 
Amerikalı heykeltraş Carole Feuerman’ın hiper-realistik yüzücü heykelleri ‘‘şimdi canlanıp aramızda dolaşmaya başlayacaklar’’ dedirtecek kadar aşırı-gerçek!
 
 
Butterfly Capri, Carole Feuerman, Aria Art Gallery
   
Adını sıkça andığım sevgili Banksy’nin en ünlü eserlerinden Kissing Coppers da İngiltere’den Lazarides galeri aracılığıyla sergide.
 
 
Kissing Coppers, Banksy, Lazarides
 
 
Sevenlerinin Dirimart’a ayrılan alanda görebileceği Nuri Bilge Ceylan’ın imzalı fotoğrafı Köy’ün fiyatı 74.000 liraymış. Evet...
 
 
Köy, Nuri Bilge Ceylan, Dirimart
 
 
Son olarak Gallerymak.com sanatçılarından Yiğit Dündar’ın Aydınlanma tablosunu Armaggan Galeri’nin sergi alanında gördük. Nezaketi ve samimiyetiyle tanıdığımız Yiğit’le karşılaşma fırsatımız olmadı ama dilerim barok çizgileri ile estetize kadın bedenlerini neşeli ve aydınlık bir planda resmettiği çalışması hak ettiği ilgiyi görmüştür.
 
 
Aydınlanma, Yiğit Dündar, Armaggan Gallery
 
Contemporary İstanbul’a dair benim izlenimlerim bunlar. Türkiye’den ve dünyanın çok farklı ülkelerinden sanatçıları koleksiyonerler ve sanatseverlerle buluşturan, İstanbul’u küresel çağdaş sanat piyasasının önemli bir merkezi konumuna taşıyan etkinliğin devamını dileriz.