HAKKINDA
Erdal Arslan, 4 yıllık eğitim süresince il içi ve il dışı birçok karma sergiye katıldı ve birçok yarışmada yer aldı, bu yarışmalarda birçok başarı ödülü ve katılım belgeleri edindi. 2007 yılında Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden birincilikle mezun oldu. Halen Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak görev yapan sanatçı, Mardin ART Sanat Grubu bünyesinde ve özel atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir.
SERGİLER
“EKİM GEÇİDİ 9” karma Resim Sergisi (Bursa 2010)
Uluslar Arası ART EXPO İSTANBUL karma Resim Sergisi (2010 İstanbul)
21.Uluslar Arası Sanat Fuarı Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi (2011 İstanbul)
KARŞI SANAT Uluslar Arası Resim Sergisi (2011 İstanbul-Diyarbakır-Ş.Urfa )
“KURUMA” Uluslar Arası Enstelasyon Sergisi (Ortaköy Sanat Galerisi 2012 İstanbul)
22.Uluslar Arası Sanat Fuarı (Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi (2012-2013 İstanbul)
“YERSİZ KADER BİRLİĞİ” (Movapark Sergi Salonu MARDİN 2013)
23.Uluslar Arası Sanat Fuarı (Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi (2013-2014 İstanbul)
“İZLER” (Movapark Sergi Salonu MARDİN 2014)
12.Geleneksel Ümraniye Resim Yarışması Sergileme Ödülü (2015-2016 İstanbul)
2016-2017 Karma Genç Ressamlar Sergisi( ANKARA)
11 Nisan Kurtuluş Savaşı Konulu Ulusal Resim Yarışması Mansiyon Ödülü (2018)
2018-2019 Merkezden Kaçış karma sergi (Çankaya /Ankara)
2018-2019 Yeni Nesil Sanat Küçük İşler Sergisi ASO Kültür Merkezi (ANKARA)
2020 Yeni Nesil Sanat online Sergi 2
2020 ARTANKARA 6. ÇAĞDAŞ SANAT FUARI
2021 Bodrum Contemporary Art Fair
2022 Eprimek ulusal karma Resim Sergisi (Mardin)
2023 Rota Karma Resim Sergisi (Cumhuriyet Kültür Merkezi)
2023 Art İstanbul Feshane sergisi (Ödünç Manzara) ve ( Yapıt ve Fark Standı)
2023 Türk Tarih Müzesi Yüz sanatçı Yüz Eser Resim Sergisi Ankara
2023 Mersin Büyük Şehir Belediyesi Tc Yüzüncü Yılı Resim Yarışması Sergileme Ödülü (Mersin)
2023 Galeri Kambur Yeni Yıl Küçük İşler Sergisi (İstanbul)
Genelde gecmişimizden günümüze varolan toplumsal travmalar, şiddet, kırılma ve didişmeler, savaş ve savaşın gereksizliği ve tüm bunların birey üzerindeki olumsuz etkileri ve bu durumdan dolayı canlı kalma hakkı doğuruyor, canlı kalabilme mücadelesiyle değişik formlardaki figÜr ve mekanlarda karşımıza çıkıyor, aynı zamanda bireyin yaşamına ve özgürlüğüne yansıyan olumsuz etkileri görebiliyoruz... Bütün bu olumsuzlukların sonucunda, hemen hemen bunlara maruz kalan ve yaşayan her bireyde oluşan, büyüyen ve izleri yok olmayan bilinçaltının yaşama etkilerini ve bu bilinçaltının etkilerinden kurtulma çabası var. Kurtulma çabası içerisinde olan bu bireyler genelde yıpranmış silinmiş ve karanlıklarda var olan gerçekliği ve canlı kalma çabasıyla özgürlük arayışında oluyor.
Sonuçta şu söylenebilir: resimlerde tanık olduğumuz dışavurumcu ya da gerçeküstücü tavırlar, seçtikleri bakış açıları ile çevrede olup biten pratik / kaba gerçekliği resmin içine alıyor ve onu başka bir dünyanın, başka öykülerine yöneltiyor. İyi de bu, acaba dışarıdaki pratik / kaba gerçekliğin ve aynı zamanda da “yok edici” etkilerin giderilmesine yarıyor mu? Hayır, zaten sanatın tek başına böyle bir gücü bulunmuyor, fakat yine de “yok edici” etkenler bu resimlere çarptığında, öldürülen insani nitelikler bir öznede yeniden vücut buluyor
Bir sanatçının elinden, bundan daha ötede ne gelebilir ki? Ve “yok edici” etkilerin üstesinden gelmek, bundan başka ne olabilir ki?
